Elazığ… Tarihi ve kültürüyle bilinen bir şehir… Lakin burada derin yaralar var: Kadına şiddet, aile içi çatışmalar, kuşaktan kuşağa aktarılan travmalar… Sessizce büyüyen sorunlar…
İşte tam bu noktada bir kadın çıktı… Dr. Psikolog Ayfer Hatipoğlu… Beyaz Ev Aile Destek Merkezi’nin lideri… Lakin o sadece mağdurlara yardım etmiyor… Şiddet uygulayanları da dönüştürüyor, topluma kazandırıyor… Çünkü Ayfer Hanım’ın derdi… insanları mutlu etmek, dua almak… Övgüden ziyade takdiri önemser… Ve biz bir gazeteci olarak görevimizi yapıyoruz… doğruyu yazmak, takdir etmek…
Düşünün… 50 kişiden yalnızca biri yeniden suç işliyor… Elazığ’da bir yılda ulaştıkları kişilerde yüzde 70 başarı sağlanmış… Lakin asıl olan rakamlar değil… Asıl olan hayatlara dokunmak, döngüyü kırmak, çocuklara ve yetişkinlere umut olmak…
Beyaz Ev dört odadan oluşuyor… Her biri ayrı bir işlev… Hepsi bir bütün:
Her oda bir yön… Hepsi bir bütün… Lakin insan çok boyutlu… Psikolojik destek, hukuki destek, çocuk terapisi… Hepsi bir arada olmalı ki döngü kırılabilsin… İşte Ayfer Hatipoğlu’nun vizyonu burada devreye giriyor… Sadece mağdurları güçlendirmek yetmez… Failleri dönüştürmek de gerekiyor…
Ayfer Hanım, Elazığ’da cesurca hareket etti… “Kol kırılır, yen içinde kalır” anlayışının hâkim olduğu bir kentte… eleştiriler, çatlak sesler, yanlış anlaşılmalar oldu… Lakin o yılmadı… “Enerjimi boşa harcamamayı, sivrisinek vızıltılarını duymadan yoluma devam etmeyi öğrendim” diyor…
Ve diyor ki: “Benim için mesele hep şu oldu: Derdimiz üzüm yemek mi, bağcıyı dövmek mi? Bizim derdimiz üzüm yemek. Bağcıyı dövmek isteyenlere de kendimizi dövdürmeyiz. Yolumuza devam eder, üzüm yemeye odaklanırız. Elazığ halkına da en çok bu mesajı vermek isterim.”
Beyaz Ev bir model… Türkiye’ye örnek olacak bir model… Lakin bu başarının arkasında sadece mekân yok… Ayfer Hatipoğlu’nun vizyonu, bilgisi ve insan sevgisi var… Gönüllülük, sabır, disiplin ve bilgi bir arada… İşte sonuç… hayat değiştiren, döngü kıran sonuçlar…
O sadece bir psikolog değil… Topluma dokunan, döngüleri kıran, umut dağıtan bir lider… Lakin en büyük başarısı… Bilgiyi topluma aktarmak, insanlara güven ve cesaret vermek…
Ayfer Hatipoğlu’nun vizyonu şöyle özetlenebilir: Şiddeti tamamen yok etmek mümkün olmayabilir… Lakin onu en aza indirmek, toplumsal yaraları sarmak ve bir sonraki nesli korumak mümkün… Failleri dönüştürmek, çocukların travmalarını onarmak, hukuki ve dini bilgiyle yol göstermek… İşte gerçek liderlik bu…
Elazığ’da başlayan bu hikâye… yarın Türkiye’nin dört bir yanına ışık tutacak… Çünkü doğru, cesur ve bilgili olursanız… döngüler kırılır, yaralar sarılır, hayatlar değişir…
Ve son olarak… Ayfer Hatipoğlu’na ve Beyaz Ev’de gönüllü olarak emek veren herkese teşekkür ediyoruz… Lakin asıl teşekkür… onun cesaretine, vizyonuna ve topluma kattığı değere gitmeli… O, bu topraklarda umut eken, döngüleri kıran gerçek bir öncü…